OYUNCULUK DÜŞÜNENLER İÇİN

 Evet yine değişik bir konu ve farklı düşünceler ile geldim buraya.

Şöyle ki bugünkü konumuz meslek tercihleri diyebilirim ama benim durum biraz karışık bir mevzu.Yani karışık derken olmak istediğim meslek bir hengameli bir meslek. Lafı daha da fazla uzatmayıp söylüyorum istediğim mesleği ''Oyunculuk''.

Şimdi eğer sen burada bu yazıya denk geldi isen içinden büyük ihtimalle '' Kesin egosunu tatmin etmek isteyen ergenlerden. Televizyon internet popülaritesine düşmüş ünlü olmak isteyenlerden.'' diyor olabilirsin şu anda içinden. Bende durum biraz farklı tabi yani oyunculuk istememin amacı çok ayrı hemen oraya geçiyorum şimdi.

Benim oyuncu olmak istememdeki amaç hayal dünyamdan kaynaklanıyor büyük ihtimalle. Hayalperestler bilir hayat her zaman düşlerimizdeki gibi değildir. Bunu sadece sorunsuz hayat açısından demiyorum.İnsanlar mesela veya imkanlar. Bunlar devreye girince hayat hayaller rayından çıkar ama hayal dünyamız böyle mi ? Şahsen benim değil. Benim dünyamda insanlar çok güzel.Güzel derken fiziksel olarak demiyorum tabi karakter olarak çok güzeller.Gerçek hayatsa bunun baya bir tersi. Güvendiğin insanlar yarı yolda bırakır, inandığın aşklar bir flört demekle geçiştirilir, etrafında olan arkadaşların  imkanlarını kıskançlıklarından dolayı lehinden aleyhine çevirir gibi gibi birçok örnek verilebilir yaşanmışlıklara göre. Tabi ben kendi yaşadıkların harici genelden de bahsettim. İşte hayatın acı gerçekleri kısmıdır bunlar.

Evet velhasıl bende bu tür koşturmacaları düşünürken yanında bide meslek olarak ne yapabilirim diye de çok düşündüm hem de çok. Bi doktor oldum sonra ondan vazgeçtim mühendis oldum ondan da vazgeçtim mimar oldum derken derken sonun da fark ettim ki bunlar benim hayatımı devam ettirebilmek için yapmam gereken meslekler ama ben bunları hayatımın sonuna kadar mutlu bir şekilde devam ettirebilir miydim ? Benim kendime cevabım tamda bu nokta da hayır oldu.Hayatta yani daha doğrusu iş hayatında en sevmediğim tiptir işini sevmeden memnuniyetsiz yapan ve iş arkadaşlarına müşterilerine asık suratlı olan insanlar. Bende böyle olmaktan korkarak süzgeçten geçirdim meslekleri tek tek. Arkadaşım da sözel sayıl eşit ağırlık ve dil bölümlerinin mesleklerini gösteren bi kağıt gördüm seçmeleri için okuldan verilmişti bana da fotoğrafını atmasını istemiştim. Nerdeyse ordaki tüm meslekleri düşündüm yeteneklerimi, ilgili olduğum konuları ölçtüm tarttım ve hiç bir meslek bana hitap etmedi ki o an bu benim için çok hayal kırıklığı yaşatan bir durumdu. Uzun bir süre meslek düşünmedim bana uygun meslek yok gibi gelmişti çünkü. Bu karantina döneminde o kadar çok dizi film izledim ki (okuyan can içleri şu an kesin özenti dedi 😂) bende değerlendirdim oyunculuğu ve daha önce 2 kez tiyatro deneyimim olmuştu. İlki ilkokuldaydı. Böyle deyince ne olabilir ki diye düşünülebilir ama durum şu ben ilkokulda topluluk karşısında çok utangaç bir çocuktum. Bir gün en iyi arkadaşıma köylü ve şehirli diye bi tiyatro var hadi yapalım dedim ki arkadaşım öyle utangaç biri değildi o yüzden ikna etmem pek zor olmadı (geçmiş zaman o yüzden olmamıştır bence diyelim 😂) Ve ben hem köylü hem şehirli oynadım arkadaşımda yani 2-3 defa oynadık biz bu oyunu ki bilenler bilir bu oyun pek kibarlık utangaçlık kaldırmaz. Daha sonraki macera ise 5. sınıfta idi ki tam şans eseri. Benim 2 yakın arkadaşım vardı ve ben o senelerde utangaçtım. İkisi alt katta tiyatro olduğunu duymuş ki bahsetmeseler haberim yok sonra laf arasında geçince yine tam hatırlamamakla beraber oynamak istediğimi söylemiştim ve baya bi şaşırmışlardı çünkü utangaç birinin tiyatro da oynaması biraz tuhaf gelmişti haksız da sayılmazlardı tabi. Kendimi asla bir tutmamakla beraber yeşilçam oyuncularının en değerli isimlerinden Türkan Şoray'da utangaç biri imiş ama sahnede kendini buluyormuş ve tamamen o ana konsantre oluyormuş. Benimki de biraz o hesap işte. Direk alt kata indik yetişebilmek için ve diğer arkadaşım vazgeçmişti çekilmişti tiyatrodan diğer arkadaşım ile birlikte gitmiştik yani sevmediğim bi kız vardı tabi o zamanlar değil de şimdilerde sevmiyorum 2 senedir yani.O da girmek istemişti tiyatroya sonra ikimizde seçildik yani arkadaşım çekilmese ya o ya da ben seçilirdim. Neyse yine uzattım. Kısaca o günde gayet mutlu oynamıştım. Sonradan bunları da düşününce fark ettim ki aslında benim içimde bir merak var. Ki şunu sonradan öğrendim benim sağ lobum %75 çalışıyormuş sol ise %25 çalışıyormuş yani sanatsal yönüm fazlası ile ağır basıyormuş internette bu tür testler var ama saçma sorulu testlerden değil psikoloji ile ilgili resmi bir sayfa. Ondan sonra ben daha da iştahlandım tabiki demekki bende bir kabiliyet var diyerek. İşte şu an küçük bir yerde yaşadığım için elimde pek imkan yok eğer bu yazıyı okuyan sen evet sen can içi sende küçük bir yerde yaşıyorsan elinden geldiğince geliştir kendini müzik aleti çal dil öğren dans et resim yap. Biliyorum herkesin imkanı bu tür kurslara para verecek kadar olamıyor maalesef ki kursların fiyatların dudak uçuklatan cinsten yani bende gidebildiğim kadar gitmeyi düşünüyorum aşırı pahalı şeyler alamam bende yani ailemin durumuna göre hareket edeceğim keşke bu tür kurslar ve kurslara gereken aletler vb. şeyler bu kadar pahalı olmasaydı belki o zaman daha gelişmiş bir ülke olabilirdik her neyse konudan sapmayalım daha fazla. Eğer yaşadığınız yerde kurslar yoksa veya maddi durumunuz bu tür kurslara uygun değilse kitap okuyun araştırın araştırmak bedava sonuçta eğer bu yazıyı okuyabiliyorsanız elinizde araştırma yapmaya uygun cihazda var demektir ki maalesef bunlara sahip olamayan arkadaşlarımızda var... Eğer kitaplar pahalı gelirse pdf kitap tavsiye edebilirim kütüphane zaten en güzel seçeneklerden hatta kütüphaneden kod alıp bir siteden bedava kitap okuyabiliyorsunuz ama site adını unuttum şu an isterseniz kütüphanelere de danışabilirsiniz bu konuyu. İşte bunun kimi çok imkan yaratabiliriz kendimize. Bende bu virüsten sonra gitara gitmeyi planlıyorum aslında gitarım var ama şu zamanda dışarı çıkmak fazlasıyla sakıncalı. Daha sonra ingilizceyi daha iyi sökmek istiyorum dans kursuna gitmeyi planlıyorum evde akrilik boya ile resimler yapmaya başlıyorum bu hafta yani sizde elinizden ne geliyorsa ipin ucunu yakalayın bir yerden ve pes etmeyin.


Sonunda sonuna gelebildik 😃😄


Son diyeceğim şudur ki (aslında başında söylecektim ama baya dağıldı konu) ben oyunculuğu istiyorum çünkü diziler filmler tiyatrolar bizi karakterden karaktere sokar mesela birgün polis birgün doktor diğer gün öğretmen olabilirsiniz veya 25 yaşında gelip liseli bir öğrencide olabilirsiniz. Daha sonra farklı hayatlar yaşayabilirsiniz. Hayaliniz de mutlu bir aşk varsa rol yaparken gerçekten mutlu aşk yaşıyor gibi gözükebilirsiniz ve daha nicesi olan birçok hayalinizi bir sahnede yaşayabilirsiniz. En önemlisi ve en güzeli de bu rol hayatlarınız hep bir yerde kayıtlı olacak mutlu aşk yaşarken birçok sahneniz olacak zenginden birçok sahneniz fakirken birçok sahneniz doktorken birçok sahneniz olacak kayıtlarda.

Başka güzel yan olarakta insanaların hayatlarına dokunabileceksiniz onlara cesaret verebileceksiniz onları düşünmeye sevk edebileceksiniz ki her insanın hayatında illa böyle dizi filmler vardır benimde var ve o izlediklerimi izlemesem belki kişilik olarak daha farklı bir insan olacaktım ben izlediklerimi sorguladım ve bazı özelliklerimi tabi güzel olan özelliklerimi ordan edindim yani ordaki karakterin o davranışı bana güzel geldi ve bende öyle davranmaya çalıştım. Bu arada karakteri kendime kopyalamadım kendimle özleştirmeye çalıştım hem kendimden hem karakterden kattım.  Mesela en çok empati yeteneğim gelişti çünkü başka bir çerçeveden baktım dizilerdeki hayatlara. Bazen yargılamadan işin aslının farklı olabileceğini öğrendim. Bende böyle karakterlerle insanlara dokunabilmek istedim. İşin daha farklı güzel yanlarından birçok insan var sizi veya karakterinizi seven ki bu çok hoş bir durum bence tabi seven kadar söven de var eğer iyi kötü her türlü eleştiriye açıksanız bu sektöre girebilirsiniz.Tabi hakaret bir eleştiri biçimi değil zorbalıktır. Aşırıya kaçanlar şikayet edilip diğer saygısız kesimde göz ardı edilebilmelidir . Her meslek gibi kötü yanı da bol özel hayatınızın işgale uğradığı bir meslek. Sizin hayranınız olan birini tersleyemezsiniz mesela çünkü bir oyuncuyu veya ünlüyü yükselten etkenlerden biride hayran kitledir. Her zaman iyi olmayabilirsiniz belki ama kibar bir şekilde reddedebilirsiniz en fazla veya fark edip yavaştan kaçabilirsiniz ama neyse ne ara oyuncu olduk ne ara hayranları düşündük :D Neyse can özleri kısaca (kısaca demem biraz komik oldu ama kimse okumaz büyük ihtimalle 😅) sabırlı olun istediğiniz şeyin artılarını ve eksilerini iyi bilin çalışın öğrenin pes etmeyin... (Yetenek ve şans büyük etkenlerdir ama biraz bile yeteneğiniz varsa geliştirin şansınızı da genellikle akışa bırakmayın çabalayın ve kendi şansınızı kendiniz yaratın tabi bazen akışına bırakmanız gerekirse de suyun akışına direnmeyin. Azminize güvenin su bile zamanla kayaya yön verebiliyor siz bu hikayedeki kaya olup durduğunuz yerde sayıklayıp suyun sizi şekillendirmesine izin vermeyin su olup hayatınızı şekillendiren olun, yıldızınızı parlatan olun ❤️🌟


Yorumlar

Popüler Yayınlar